Kişinin inancının yıkılmasına tek bir olaydan çok küçük küçük bir çok deneyimin birikmesi yol açar. Bu tür deneyimlere gösterilen tepkiler değişiktir. Bazı kimseler bu duruma kendilerini düş kırıklığına uğratan kişiye karşı bağlılıklarından kurtulup kendilerini daha bağımsız kılarak, inandıkları ve güvendikleri yeni dostlar, öğretmenler ya da sevgililer bularak tepkide bulunabilirler. İlk dönemlerde düş kırıklıklarında gösterilmesi gereken tepki budur. Başka pek çok insanda sonuç kişinin kuşkular içinde kalması, inancını geri getirecek bir mucize beklemesi, insanları deneyip durması, denedikleri kendisini düş kırıklığına uğrattığında başkalarını denemesi ya da kendisinin daha güçlü bir yetkenin (kilisenin, siyasal bir partinin, bir önderin) kollarına atarak inancını yeniden kazanmaya çalışmasıdır. Böyle bir insan yaşama olan inancın yitirilmesinden doğan umutsuzluğunu dünyasal amaçlar -para, güç ya da ün- peşinde koşarak yenmeye çalışır.
Erich Fromm (Sevgi ve Şiddetin Kaynağı Sy.26)